Sunday, October 14, 2012

Fetih 1453 altyazılı fragman

Fetih 1453 gelecek ay gosterime girecek. Filmi online full indirip izlemek icin bu linke tiklayin Fetih 1453 full izle türkçe dublaj hd tek parça Son yillarin en izlenmeye deger filmlerinden biri. Bu filmi ne olursa olsun seyrdin. Oyuncu kadrosu son derece mukemmel.

Saturday, October 13, 2012

Ölüme Çeyrek Kala - Brake 2012 türkçe dublaj fragman

Ölüme Çeyrek Kala - Brake 2012 haftasonu gosterime girdi. Filmi internetten download etmek icin bu linke tiklayin Ölüme Çeyrek Kala - Brake 2012 full izle hd Son gunleri en kaliteli filmlerinden biri. Bu filmi ne olursa olsun kacirmayin. Oyunculuk son derece gorkemli.

Thursday, October 4, 2012

Şahane Misafir – Magnifica Presenza altyazılı fragman

Şahane Misafir – Magnifica Presenza bu haftasonu gosterime girecek. Filmi online indirmek icin su linke tiklayin Şahane Misafir – Magnifica Presenza hd izle tr altyazi Son gunleri en iyi filmlerinden biri. Bu filmi kesinlike kacirmayin. Oyunculuk son derece mukemmel.

Thursday, September 20, 2012

Toyota Corolla



Aracın yapımı bitti. :)

Gerçekten çok emekli bir araç oldu.Normalde paylaşmıcaktım ama LFS sayfası resimi kaldırınca haliyle paylaşmak zorunda kaldım.

Araçta Kendi çizimlerimde var , Ön lip,arka tanpone ek olsun.

Arkadaki Bass "MMT"'ye aittir,ayrıca stoplar Emirhan Abiye özenerek yapılmıştır.Aracın orjinali "Kubi" abiye aittir,kendisini haberdar ettim.





































































Arac benden habersiz editlenemez ve yayınlanamaz !

Link :  http://www.upload.gen.tr/ d.php/www/wg9pias9/ Toyota_Corolla_Tuned.rar.ht ml

Sonbahar sokak modası




Sonbahara girmek üzere olduğumuz şu günlerde sokak modasını takip eden bayan takipçelerimiz için hazırladığımız 2012 sonbahar sokak modası konumuzda, serin güz günlerinde şık görün

Sonbahar sokak modası: Sonbahar sokak modası

Wednesday, September 19, 2012

CCTV Sistemleri ve İş Güvenliği Alanındaki Uygulamalar




- Operatörlere hayati ya da sağlık açısından tehlike arz eden ortamlarda (örneğin tehlikeli maddelerin, kimyasal toksinlerin, vb. bulunduğu yerler) iş sahasını görme imkanı sağlamak.






- Muhtemel kaza alanlarının izlenmesi.






- Eğitim kurumlarında öğrencilerin ve öğretim kadrosunun güvenliğinin sağlanması amacıyla salon ve koridorların, ortak kullanım alanlarının ya da yüksek risk alanlarının izlenmesi.






- Güvenlik görevlilerine, polise, itfaiyeye ya da acil sağlık personeline zamanında haber verilmesini sağlayarak bazı kazalarda zarar ve hasarın azaltılması.  






CCTV Kamera Aksesuarları


Güvenlik Kamera Sistemleri


Kablosuz Güvenlik Kamera Sistemleri


Dvr Kayıt Cihazı


İp Kamera


Gece Görüşlü Kamera

4 milyon TL’lik kaçak sigara!




Seccadelerin arkasından kaçak sigara çıktı

ESENYURT’ta bir depoya çalıntı mal boşaltıldığı ihbarını alan polis, bir TIR dorsesinden çuvallar indiren şahısları durdurdu. TIR şoförünün de arasında bulunduğu kişiler, dorsede seccade yüklü olduğunu belirtti. Kişilerin durumundan şüphelenen polis, dorseye çıkarak inceleme yaptı. Seccadelerin arkasındaki çuvallardan piyasa değeri 4 Milyon TL olan kaçak sigara ele geçirdi.






Edinilen Bilgiye göre Ambarlı Limanı’na yanaşan bir gemiden indirilen çuvallar, 34 UB 1030 plakalı TIR’ın 34 DR 4301 plakalı dorsesine yüklenerek çıkış yaptı. TIR, Esenyurt Akçaburgaz Örnek Mahallesi ALKOP (Alüminyumcular) Sanayi Sitesi A Blok 15 numarada bir depoya indirmek için yanaştı. Bu sırada, Esenyurt Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplere, depoya çalıntı eşya indirildiği ihbarı geldi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler depoya baskın yaptı. Polisler, konteynırdan çuvalları indiren kişileri durdurdu. TIR şoförü ve çalışanlar, polislere çuvallarda seccade olduğunu söyledi. Bundan şüphelenen polisler, dorseye çıktı. Polisler, ön kısmındaki seccade yüklü çuvalları indirdi. Diğer çuvalları da bıçakla açan polisler, kaçak sigaraları paketlerini buldu. TIR şoförü ve depo sahibinin aralarında bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Ele geçirilen 1 milyon paket sigaranın piyasa değerinin yaklaşık 4 Milyon TL olduğu belirtildi. Sigaraların yurtdışından getirdiği ve İstanbul’da dağıtılacağı öğrenildi.

Tuesday, September 18, 2012

Nikah ve Düğün



Merhaba

Yoğunluktan dolayı bu sıralar pek bir yazı yazamadım malesef. Dün gece sevgili arkadaşlarım Özge ve Ekimin nikahına gittik eşimle beraber. Maşallah ikisinede çok güzel ve mutlu görünüyorlardı. Nikahtan sonra yaptıkları eğlencede çok güzeldi. Umarım ikisi de tüm hayatları boyunca çok mutlu olurlar.

Hazır nikahtan bahsetmişken bu şekilde devam edeyim. Kendi nikahımdan sizlere biraz söz edeyim. Sağolsun eşim nikah konusunda beni yalnız bırakmak gibi birşey yapmadı. İkimizde elimizden geleni yaptık nikahımızın güzel olması için ancak aksilik olacaksa oluyor malesef.

Nikah günü alımı ve sonrası ile başlayalım. 
















  • Nikah gününüzü nikah kıyacağınız salonun defterleri açıldığı gün alın. Benimki 3 ay önce açılıyordu. 1 Hafta geciktik. Tam istediğim güne buldum ama istediğim saate bulamadım. Bu yüzden öğlen saatlerinde oldu nikahım. 






  • Her nikah salonunun istediği belgeler aynı olmayabiliyor. Telefon açıp öğrenmenizi öneririm.






  • İstenilen belgeler 3 ay geçerliliğini korumaktadır. Buna göre kendinizi ayarlayın. Yoksa tekrar gidip belge toplamanız gerekebilir.






  • Kızlık soyadınızı korumak istiyorsanız belirtmeyi unutmayın.






  • Nikahınızı ikinizinde bağlı olmadığı bir yerin nikah salonunda yapacaksanız ona göre evrak ayarlamanız gerekecektir.






  • Nikahınızı düğün salonunda yapacaksanız önce nikah salonu ile sonra düğün salonu ile konuşmanız iyi olur. 






  • Düğün salonu ile fiyat pazarlığınızı daha önceden yapmanızda bir problem yok.






  • Nikahtan sonra eğlence yapacaksanız önceden ayarlayın ve bundan herkesi haberdar edin. Önceden ayarlanmamış bir durum söz konusu olduğunda insanlar kendi programları dahilinde  hareket edeceklerdir. Bu yüzden çıkışta sadece Anneniz, Babanız ve diğer yakın akrabalarınızı bulabilirsiniz. (Bende olduğu gibi)






  • Eğlence mekanına duvaklı girecekseniz bunu daha önceden belirtin. Bazı mekanlar duvaklı girildiğinde düğün sayıyor ve bir ton para istiyor.






  • Eğlence mekanı ile yiyecek içecek olaylarını daha önceden  konuşmayı unutmayın. Daha sonra sizi ağır bir yük bekleyebilir.






  • Nikahtan sonra başka bir mekana gidilecekse mümkünse bir araç ayarlanmalı ve araç ile ilgili bilgiler herkese söylenmeli. Aksi taktirde bir grup başka mekanda diğer grup başka mekanda sizi bekleyebilir.






  • Nikah gününüzü aldığınzda fotoğrafçınızdan da randevu alın ve fiyat pazarlığınızı yapın..






Nikah şekeri ve nikah davetiyesi:

Nikah şekerim konusunda özellikle çok problem yaşadım. Nikah şekerimi nikahtan 1 gün önce kendim gidip teslim aldım. Az daha şekersiz gidiyordum :D

Nikah davetiyenizi nikah gününüzü aldığınız zaman ayarlayabilirsiniz.






  • Davetiye sayısını kişi bazlı değil, aile bazlı alın. Baya bi davetiye benim elimde kalmıştı.






  • Nikaha davet edeceğiniz kişilerin bir listesini yapın. Uzun süre önce başlamış olacağınız için bu olaya mümkün olduğunca az kişi unutacaksınız.






  • Facebook ve twitter aracılığı ile yayınladığınız davetiyeniz çok ilgi görmeyecektir. Samimi bulunması için mümkünse davetiyenizi elden verin veya telefon ile arayın.






  • Davetiyelerinizi dağıtmaya 2 hafta önceden başlayın. Böylece hem unutulmamış olursunuz hem de insanlar programlarını rahatlıkla ayarlayabilir.






  • Davetiyenizin üzerinde mutlaka sizin adınız,davetliler için mesajınız, anne babalarınızın adları, düğün yeri, tarihi, saati, mekanda farklı salonlar varsa salon adı.






  • Kına yapılacaksa isteğe göre farklı bir kart yaptırılabilir veya davetiyenin üzerine kına yapılacak yer, tarih ve saat şeklinde yazılabilir. Kaybolmaması açısından davetiyeye yazmanız daha uygun olacaktır.






  • Nikah şekerinizi  eğer şekerli olacaksa nikaha yakın tarihte sipariş verin. Koku veya süs şeklinde olacaksa 1 ay öncesinden sipariş verebilirsiniz.






  • Sipariş sayınızı aile değil kişi bazlı tutmanız gerekir. Hemen hemen her gelen bir nikah şekeri veya fazlasını alır çünkü.






  • Şekerin üzerinde sizin adınız ve nikah tarihiniz yazar.






  • Düğününüz olacaksa ve yemekli ise nikah şekerine gerek olduğunu düşünmüyorum. Yinede siz bilirsiniz.






  • Şekeri nereye yaptıracağınızı mümkünse daha önce olumlu deneyim edinmiş birine sorun. Benim gibi mağdur olmazsınız.






Gelinik:

Gelinliğimi nikahtan tam 3 ay önce yaptırmaya başladım. 2 haftada bir aşağı yukarı provaya gittim. Gelinliğimin yapılış aşamalarını teker teker gördüm. Sağolsun gelinliğimi yapan kişi de anlayışlı iyi bir insanda çıktı. Ancak aksilik bu ya gelinliğimin en üstünde bulunan kumaş yapısı nedeniyle buruşuk durdu. Gayet düz ve sade olan gelinliğim bu yüzden sanki ütülenmemiş gibi duruyordu. Nikahtan iki hafta önce almam gereken gelinliği üst kumaşının değişmesi nedeniyle nikahtan 4-5 gün önce alabildim.  Dağmatlığı da dağmat düşünsün :D

Gelinlik konusunda evleneceklere şu şekilde tavsiye verebilirim:






  • Kilonuzdan memnun değilseniz nikahınızdan 1 yıl önce spora başlayın. Maddi durumunuz varsa spor salonunda olsun. Ancak diyeti ve sporu abartmayın. Sonra başka bir arkadaşımda olduğu gibi balayınızı hastanede geçirebilirsiniz. 






  • Hızlı kilo alıp veren bir insansanız eğer gelinliğinizin arkasını ipli yaptırın. Fermuar olduğu taktirde kilo aldığınızda fermuarınız kapanmayabilir veya zayıfladığınızda gelinlik bol gelebilir.






  •  Biliyorsunuz ki genellikle gelinlikler büstiyer şeklinde oluyor. Ancak alışık değilseniz sizlere tavsiyem gelinliğinize ince askı taktırın. Gelinlik üzerinizden düşecekmiş gibi sürekli çekiştirmek hiç hoş durmuyor.






  • Ne istediğiniz konusunda kararlı olun. Size bir çok fikir vermek isteyen olacaktır. Şurasına şu süs, burasına bu süs veya  çok cafcaflı olmuş daha sade olsun gibi. Eğer ne istediğinizi bilmezseniz istediğiniz gibi bir gelinliğe sahip olamazsınız. Ben internetten bulup yaptırmıştım. (yukarıda görebilirsiniz.) Bir iki ekstra ilave ile çok güzel olduğunu düşünüyorum.






  • Düğün yapılacaksa gelin eteğinizi kuyruksuz tercih etmenizi öneririm. Benim sadece nikah olduğu halde eteğime bin kişi basmıştır.






  • Hava durumunu hesaba katın. Özellikle sonbahar aylarında ise nikahınız üzerinize mutlaka şal gibi bir şey alın. Üşümeyi istemezsiniz sanırım. Hava sıcak ise mümkünse korse vb. tarzı iç giyim ürünlerini kullanmayın. Ben gelinliğimin yapısı nedeniyle kullanıyordum fakat piştim.






  • Yanınıza mutlaka yedek bir alçak topuklu veya topuksuz ayakkabı alın. Saatlerce takı töreni, fotoğraf çekimi derken insanın ayaklarına kramp giriyor.  Hele birde düğün varsa yanmışınız. 






Saç-Makyaj:

Gelelim makyaj ve saça. Makyajım tam bir kabustu. Hafif bir makyaj istediğim halde kapkara gözler ve sanki rujum taşmışçasına dudaklarım oldu. Neymiş efendim büyük görünsün. Nefret ettim. Eve gidince rujumu falan sildim ama hala çok kötü bir makyajdı. Fotoğraflarıma bile bakmak istemiyorum. Saçlarım desen prova yaptırdığım halde yaptırdığım prova ile ilgisiz alakasız oldu. İstediğim saç modelini yapamadılar (yanda görebilirsiniz). Nişanda kuaförümü dinlemediğim için saçım çabuk bozulmuştu. Bu sefer dinleyeyim dedim mahfettiler.






  •  1 ay önceden randevu alın. Kaç kişi gideceğiniz kesin olsun. Fiyat pazarlığınızı önceden mutlaka yapın. 






  • Makyajınızı ve saçınızı mutlaka bildiğiniz bir kuaföre yaptırın. Eğer bildiğiniz bir kuaför yoksa çevrenizden yardım isteyin. Ancak her kuaföre güvenmeyin. Gidip nasıl iş yaptıklarını görün. Basit fön çektirin. Topuz yaptırın falan. Bu size iyi kuaför olup olmadığı hakkında bilgi verecektir.






  • Kesinlikle prova yapmadan makyaj ve saçınızı yaptırmayın.Provanızı tam olarak saçınız nasıl olacaksa o şekilde yaptırın. Dandik bir fön iki toka tutturmaya sakın aldanmayın.






  • Makyaj yapabiliyorsanız kendi makyajınızı kendiniz yapın.






  • Kuaförde yaptıracaksanız kendi makyaj malzemelerinizi kendiniz götürün. O fırçalar elli bin kişinin suratına sürülüyor.






  • Sakın unutmayın yüzünüzün şişmemesi için güzel bir uyku çekin ama fazlada uyumayın.






  • Gelin makyajı sadece 1 kere yapılır. Eğer kötü yapılırsa silip bir daha yaptırma şansınız yok. Çünkü silindiğinde yüzünüzün şişme ihtimali var.






  • Nikahtan 1-2 hafta önce manikür yaptırın. Böylece eliniz eğer maniküre alışık değilse alışır ve nikah zamanı manikür yapıldığında elleriniz şişmez.






  • İşi mutlaka bilene yaptırın. Malesef ben manikür yaptırdığımda ellerim kan içinde kalmıştı.






  • Saçınız için aksesuarlarınızı gelinliğinizi yapan yerden mi, kuaförden mi yoksa kendinizmi alacağınızı mutlaka konuşun.






  • Saçınızı duvağınıza göre yaptırın. Kuaföre duvağınızı almadan gitmeyin ki duvak takılınca problem olmasın.






  • Düğün olacaksa rahat oynayabilmeniz için duvağı çıkarabilecek şekilde saçlarınızı yaptırabilirsiniz.






  • Saçınızı kestirecekseniz önceden kestirin. Saç modeliniz o anki saç boyutunuza göre olsun.






  • Yakın bir arkadaşınızda, anneniz veya kız kardeşinizde mutlaka makyaj malzemesi bulunsun. Özellikle sıcak havada waterproof yapılmamış makyaj akar. Temizleyebilmek ve yeniden makyaj yapabilmek için bu malzemelere ihtiyacınız olacak. 






Aşağıda temizlemeden önceki makyajlı halimi görebilirsiniz. (Görmemeniz tercihimdir ama)








Araba:

Araba ve arabanın süslenmesi konusunu eşim hallettiği için ben pek problem yaşamadım.Ama size şöyle tavsiyeler verebilirim.













  • Arabanızı nikaha bir iki hafta kala ayarlamaya başlayın. Güzel arabası olan tanıdıklar çok işinize yarayacak.






  • Kiralayacaksanız eğer daha önceden gidip konuşun pazarlığınızı yapın.






  • Araba süsleme nikah sabahı olsun ki çiçekler solmasın.






  • Biliyorum üstü açık arabalar veya eski model arabalar çok güzel ama nikaha giderken tinercilerin, ufak çocukların saldırısına uğrayabilirsiniz. Arabanın üstü veya camlarının açık olması sizi tehlikeye sokacaktır. 






  • Mümkünse kendinize usta bir şöför bulun az önce bahsettiğim çocuk saldırılarından kaçmak için lazım olacak. 1 TL için arabanın önüne yapışıyorlar. 






  • Nikah bitince sadece eve gidecekseniz arabanın üstündeki süsleri sökün. Aynı maceraları yaşamak istemiyorsanız tabi.






  • Zarf verecekseniz arabanın camını az miktar açın. Sonra tinercinin biri şöförün yakasından tutup bütün zarflarınızı isteyebilir.






Fotoğrafçı:

Ahh ah öldürecem o adamı :D Nikahtan yarım saat önce gel dedi. Gittik acele acele geç kaldık bilmem ne. Nikahtan 1 saat önce orada olun mutlaka benden söylemesi.













  •  Fotoğrafçı genel olarak nikah salonunun kendi fotoğrafçısı olur mecburen onlarda acele ettikleri için güzel fotoğraflar çıkardıklarını söyleyemem.






  • Daha özel kendinize göre fotoğraflar istiyorsanız (Yandaki gibi) güvendiğiniz bir fotoğrafçı ile anlaşın.






  • Benim gittiğim nikah dairesinde oranın fotoğrafçısı hariç başka fotoğrafçı alınmıyordu maalesef. Ama kurallar delinmek için vardır. Arkadaşlarınız ve aileniz cep telefonu, makine ne varsa onlarla fotoğrafınızı çeksinler. Telefonunu elinden alacak halleri yok ya en fazla uyarırlar. Ama uyarı alana kadar bir sürü foto çekebilirler.






  • Sizden bir ton para alan nikah dairesinin bu fotoğrafçıları misafirleriniz size takı takarkende fotoğraflarını çekecektir. Misafirlerinizi fotoğrafı almak zorunda olmadıkları konusunda uyarmayı unutmayın. (canım dedeme iki tane satmışlar.)






  • Nikah bitip gelin odasına gidince misafirlerinizin almak istemediği fotoğrafları size satmaya çalışacaklar. Almak zorunda olmadığınızı unutmayın.






  • Ha birde unutmadan nikah cüzdanınız ile fotoğraf çektirdikten sonra sakın nikah cüzdanını fotoğrafçıya kaptırmayın. 1000 TLden aşağıya çıkamazsınız :D






  • Dış mekan fotoğraf çektirecekseniz daha önceden gidip keşif yapın.






Para ve takılar:
















  • Dağmat yanında bol bol para bulundursun çünkü kapıyı açtım para , çocuğa para,  tinerciye para, kuaföre para, benzinciye para, çiçekçiye para, para para para... Sanırım derdimi anlatabildim.






  • Mümkün olduğunca borçsuz evlenin. O borçları nikahtan sonra ödemek size daha büyük yük olacak.Ben ve eşim evlenmeye karar verdiğimiz zaman kendi üzerimize düşen ev eşyalarını yapmaya başladık.






  • Düğünde takılacklara güvenmeyin. Özellikle düğün yapıyorsanız zaten o takıların çoğunu salon sahibine bırakıp geleceksiniz.






  • Biliyorsunuz altın uçtu gidiyor. Herkes altın takamıyor. Bazısıda isteyerek veya istemeyerek sahte altın takıyor. Bu yüzden size tavsiyem kese kullanmak yerine boynunuza kurdele takın. Kimin ne takı taktığını çekim yapan kameraman sayesinde görebilirsiniz.






  • Takılarınızı güvendiğiniz birine emanet edin. Ben anneme vermiştim takılarımı. Çünkü en çok hırsızlık yeni evlilerin evinde meydana geliyor. Altının kokusunu alan hırsızlar takip edip yeni evlilerin evini soyabiliyor.






  • Mümkünse takılarınızı bankaya koyun. 






 Nikah Sonrası ve Balayı:






Nikahtan sonra ne yapacağınıza daha önceden karar verdiyseniz çok güzel. Programınıza devam edersiniz fakat bir planınız yoksa deniz kenarında bir restoranda nikah sonrası sizinle beraber kalan kişilerle bir yemeğe çıkabilirsiniz.






  • Balayı için ise zaten ayarlamanızı nikah günü aldığınız zaman ayarlamanız gerekli. Söylememe gerek yok. Hatta belki daha önce bile alabilirsiniz. Daha uygun fiyatları olacaktır.






  • Balayında yurt dışı turlarına katılmanızı önermem. Oraya buraya çekiştirilir eşinizle rahat edemezsiniz.






  • Gideceğiniz yerde balayı çifti olduğunuzu söylerseniz belki size daha özel muamele yapabilirler.






  • Balayınız sizin eğlenmeniz ve dinlenmeniz içindir. Kendinizi kısıtlarsanız eğlenemezsiniz. Bu yüzden para konusunu dert etmeyeceğiniz şekilde maddiyatınızı ayarlamanız sizin için daha iyi olur.






Daha başka ne söylim aklıma bişi gelmiyor. Umarım sizin düğününüz veya nikahınız çok güzel geçer ve evliliğinizde mutlu olursunuz.

Bunlar belki küçük şeyler ama biliyorsunuz bu bir defa olan bir şey ve ilerde keşke dememeniz için mutlaka nikahınızla ilgili hayal ettiğiniz her şeyi yapmaya çalışın. Ama unutmayın ki her şey maalesef hayal ettiğimiz gibi olmuyor. Bu yüzden moralinizi bozmayın ve unutmayın sevdiğiniz insan ile evleniyorsunuz. Bundan daha güzel ne olabilir ki ?

Monday, September 17, 2012

Bir Sangria hikayesi ve tarifi..

Ünlü bir İspanyol içkisi olan Sangria 1800'lü yıllarda Gria Saldavore tarafından bir akşam yemeği esnasında ortaya çıkmış. Her zamanki gibi şarap üretimi için saatlerce şaraphanede kalan Gria, eve geldiğinde yemek masasında karısını dopdolu hazırlanmış sofrada, kocasının hemen sağında kalan sandalyede, elleri çenesinde oturur halde bulmuş. Saatin farkında olmayan Gria, karısının saatlerdir o masada kendini beklediğini fark ettiğinde karısını hoşnut etmek için yeni mahsül şarabını bir çırpıda elindeki çantadan çıkarıp, masaya koymuş. Karısı, Gria'nın bunca uğraşının tek nedeninin geçimlerini sağlayabilmesi olduğunun bilincinde olmasına rağmen, aşık olduğu kocasının sürekli kendisinden uzakta olmasından mutsuz, kocasıyla göz göze gelemeden elinden şarabı almış ve şarabı bardaklara doldurmaya başlamış. Gria hemen yerini alıp, kadehini karısına kaldırmış. Karısı aldığı ilk yudumu kocasının hatırını kırmamak için yutsa da şarabın ekşiliği güzel yüzünü buruşturmuş. Gria saatlerce kaldığı şaraphanede karısını gülümsetebilecek bir şey üretemediği için önce üzülmüş, sonra bir anda kalkmış sandalyesinden. Güzel karısının minik ellerinden şarap bardağını alıp masanın ucunda olan meyve tabağına ilerlemiş. Önce Portakallar çarpmış gözüne, bir kaç tanesini doğrayıp, bazılarının suyunu sıkarak şarabın içine atmaya başlamış. Karısı şaşkın şaşkın bakarken, Gria karısına dönüp, "söyle güzel karım, en sevdiğin meyve nedir" demiş. Karısı "çilek" demiş hiç düşünmeden. Gria karısına gülümseyip bol bol da çilek doldurmuş şarabına. Meyve tabağında kalan armutu da hiç düşünmeden bir çırpıda doğramış ve şarabın içine atmış. Eline aldığı şarap sürahisini karısının gözlerinin içine bakarak sallamaya, meyvelerle şarabı bir güzel karıştırmaya başlamış. Sonra icadından emin, bardağa şarabı doldurmuş ve karısının minicik ellerine teslim etmiş. Karısı şaşkın şaşkın bir yudum almış.. Gria karısının yudumu ağzında bir süre bekletip sonra yutmasını heyecanla izlemiş. Gözlerini karısının tepkisini kaçırmamak için bir saniye bile karısından ayırmayan Gria, karısının önce tebessümünü, sonra tüm yüzünü kaplayan sevincini görünce içkiyi beğendiğini anlamış. Yemeklerin hazır olduğu masada hemen yerine geçen Gria kendine de aynı şaraptan doldurmuş. Aldığı tadın keyfine vararak saatlerce karısıyla sohbet edip, şarabını yudumlayan Gria, onca saat kaldığı şaraphanede neyin eksik olduğunu anlamış.. Aşkı eksikmiş. Sevgilisi..






Karısını mutlu etmek için uydurduğu şarap önce ailelerinin, sonra komşularının, sonra köydekilerin masalarının vazgeçilmezi olmuş. İyice ünlenen şarap bir gün krala sunulmuş. Şarabın tadını çok beğenen İspanya kralı, VII. Fernando, bu şarabı yapanı tez vakitte krallığında görmek istemiş. Şatoya giden Gria, Kralının şarabı daha da seveceğini düşünüp, şarabın hikayesini anlatmış. Kral hoşnut bir şekilde Gria'yı dinlerken şarabın adını sormuş. Gria mahçup mahçup "şarap" diyebilmiş. Hikayeden çok hoşlanan kral, Gria'ya "bu şarap ayrı olmalı ama" demiş. "Bu şarap senin ve karının olmalı.. Peki karının adı ne" demiş? Gria yüzünde güller açarak "Sandra" demiş kralına. Kral da gülümseyip, "iş önemlidir Gria, ancak, karın, hayat eşin, ismini duymanın bile yüzünün güldürmesine neden olan varlık her şeyden önce gelir. En güzel eserinin adı onunla başlamalı, seninle bitmeli" demiş ve kadehini "SanGria" diyerek kaldırmış..





Yüzünüzde hafif bir tebessüm oluştu mu? Yoksa hala bu kız ne anlatıyor yine diye mi bakıyorsunuz bilmiyorum? Bugün, bu yazının tek amacı huzurlu, güzel, eğlenceli geçen bir hafta sonundan sonra pazar keyfinize keyif katmak. O yüzden önce sizi gülümsetebilecek bir hikaye sonra da keyifle içebileceğiniz bir içki hazırlayalım dedik.. Ya da gelin birlikte hazırlayalım.. Üşenmenize gerek yok, pek miskin pazar günü için bile çok kolay bir tarif.. 







Malzemelerimiz;













Sangria'yı ilk kez Barselona'da patronumla içmiştim. La Rambla caddesindeki kafelerde nerdeyse herkesin masasında vardı. Malum oranın içkisi. Orda anlattıklarına göre, aslında Sangria meyvelerin şarap içinde bir gün bekletilmesiyle elde ediliyormuş. Şarap içine asıl tadı veren meyve Portakal olduğundan hiiçç bekletmeden teşekkürler teknoloji diyip portakal suyu kullanıyoruz. Tadı hiç fark etmiyor. 


Onun dışında meyve tercihi tamamen size kalıyor. Şeftali, kayısı, çilek, biraz ekşimsi isterseniz limon bile.. 






Meyve suyuyla karıştıracağınız için çok da pahalı ve aromalı bir şaraba gerek yok. Köpek öldüren olmasın yeterli :)






Meyveleri hazırlıyoruz, (yani kuzimin minik elleri hazırlıyor ;)) 










Sürahimizi dolduruyoruz çileğimizle... 






(Önden çıkan ellere dikkat, bir gün halkını selamlayacak;)) Teşekkürler Pınar:)) 










Armutlaarrr..








ve buzlarr..














Önce sürahinin yarısından azını portakal suyu ile dolduruyoruz.. 













Sonra şarabımızı doldurmaya başlıyoruz. 













Sürahiyi bol bol sallayıp, birazcık buzdolabında tutuyoruz içkimizi. 






Her şey hazırsa haydi sofraya ;) 













Yanımda olan olmayan tüm sevdiklerime iyi hafta sonları... 


Bi de yanımda olmayanlar.. 


Ben sizi çok özlüyorum..  






Ps.: Bu yayında bahsi geçen Gria ve Sandra hikayesi tamamen tarafımdan uydurulmuş ve içine itina ile bol bol ima serpiştirilmiştir ;)  Aslında kesinlikle böyle bir hikayeyi hak eden bir içki. Denemediyseniz şiddetle tavsiye ederim. 


Yüzünüz gülsün diye hikayeyi uydurdum ama VII. Fernando gerçekten o dönemin kralı. Yani Fernando dendiği anda akla hep pembe dizilerdeki fakir kızın zengin manitası gelir. Hani şu aynı zamanda pek yakışıklı olan. Bu Fernando çirkin mi çirkin bir kral.. Gerçekler işte, naparsınız.. 





Sunday, September 16, 2012

parmaksız örgü eldivenler




Buradasınız : Ana Sayfa //

Örgü örnekleri //

parmaksız örgü eldivenler



parmaksız örgü eldivenler




Yazan

banu Tarih

14 Eylül 2012 |

Yorum Yapın








Ellerimiz soğuk havalarda çok yıpranır ve iyi bakmazsak onu korumazsa çatlar ve yara olur. Bu yüzden elimizi sıcak tutabilecek örgü eldivenleri tercih etmeliyiz. Kendimiz öremiyorsak bile piyasada hazır el işi örgü parmaksız eldivenler çok cazip fiyatlara satılmaktadır. Tabi illa ki örgü eldiven takacaksınız diye sizlere şart koşmuyoruz. İsteğe göre dilerseniz deri eldiven kullanabilirsiniz.













 



Benzer yazılar






Etiketler: derya baykal parmaksız eldiven, örgü parmaksız eldiven yapımı, uzun örgü eldiven

Eyla Baby ÖRGÜ'DEN HARİKA BİR HEDİYE SİZLERLEEE









BU HARİKA HIRKAMIZA KİM SAHİP OLMAK İSTER 






KAZANMAK ÇOK KOLAY HEPİNİZİ BEKLİYORUM






KAMPANYA KATILIM ŞARTLARINI VE KATILIMLARINIZI BU LİNKTEN GERÇEKLEŞTİREBİLİRSİNİZ.






https://www.facebook.com/photo.php?fbid=349035338503286&set=a.349034785170008.81142.348631725210314&type=1&theater






KATILAN HERKESE BOL ŞANS

Thursday, September 13, 2012

Manzara Doğa Face Kapaklar 92

















































Manzara Doğa Face Kapaklar 92

Manzara Doğa Face Kapaklar, Landscape Nature Facebook Covers

Manzara, Doğa, Facebook, Kapaklar, Landscape Nature Facebook Covers



Wednesday, September 12, 2012